26 Ekim 2011 Çarşamba

Deplasmanıma dokunma!

Türk Futbol'u ve Türk futbol severler bugün Federasyon ve Kulüpler Birliğinin aldığı şok bir kararla sarsıldılar.

Yapılan açıklamada 4 büyük takım taraftarları bundan sonra kulüplerinin aralarında oynayacağı maçlarda deplasman tribünlerine alınmayacaklar!

Yanlış duymadınız, ortada hiçbir durum yokken, maç öncesi taraftarlar arasında hiçbir gerginlik yokken alındı bu karar. Fenerbahçe tarafları biletlerini teslim aldıktan 5 saat sonra!

Ağız dolusu küfür ettirecek bu karara tepki nasıl verilir o'Nu bilemem bana birileri Federasyon'a ve kulüp başkan'larına Türkiye Futbol'unun kendi babalarının sirki olmadığını en sert dille anlatmalı.

Futbol'un taraftarla güzel olduğu, özellikle derbi maçlarının seyircisiz düşünülmediği bir ortamda alınan kararhepimiz için yüz karası bir karardır.

Lig Başlamadan alınan play off kararı, lig içerisinde seyircisiz maçlar yerine tribünlerin kadın ve çocuklarlarla doldurulması,her maç tribüne daha çok kadın ve çocuk çekmek için bir kısım yerler alınması.

Şimdi sorarım bu aldığınız kararla mı Türk futbol'una hizmet ettiniz?

Çocuğunuz size sorsa baba bu maça gidemiyoruz dese cevabınız ne olur?

Biraz televizyon izlediyseniz son bir kaç yılda derbi maçlarında özellikle kavgaların tribünde değil de ŞEREF!!! tribününde çıktığını rahatlıkla gözlemleyebilirdiniz. Peki o çok şerefli insanlar maçı izleyebiliyorken taraftar neden maçı izleyemiyor? Verdiğiniz diktatik, metazori kararlarla kendi kendinizi orgazm etmekten başka bir işe yarmıyorsunuz, çünkü emin olun ki her geçen gün sizden biraz daha nefret ediyor ve tiksiniyoruz.

İşte bu ortamda her ne kadar ezeli rakibimiz olsa da ebedi dostlarımızı deplasman'da, var oldukları yerde görmek istiyoruz.

O tribünler taraftarlar için ve hiç kimsenin kazanılan bu hakkı elimizden almaya hakkı yoktur.

Bu kararları verdikçe bizleri dostlaştırmak yerine, ayrıştırıp uzaklaştırıyorsunuz.

Yol yakınken bu dava'dan vazgeçin ve tribünlerimizi bize bırakın.

Siz mi? Gidin nerede istiyorsanız sirkinizi yönetin, ama sadece gidin!!!

DEPLASMANDA DERSİNİZ SORAN OLURSA...


24 Ekim 2011 Pazartesi

Yıkıldık!


19 Ağustos 1999 - 23 Ekim 2011 Tam 12 yıl sonra ülke böyle büyük bir depremle sarsıldı tekrar.

Ama işin üzücü olanı geçen bunca yılda, hiçbir şey için 1 arpa boyu ilerleyememiş olmamız.
Yapılan binaların kötü olması, özellikle bu ülke'de en çok güvenilmesi gereken kamu binalarının en büyük hasarı görmesi, yürek burkuyor, iç acıtıyor.

Hain saldırılardan sonra, bir de bu acı'yı kaldırmak gerçekten çok zor görünüyor. Gün, insan olduğumuz hatırlama günüdür, gün kardeşlik günüdür.

Güneş dün hepimiz için aynı battı, hatta kimileri için hiç batmadı.
Bugün hala enkaz altında olan, yardım bekleyen onlarca insanımız var. Herkes yardım elini uzatmalı ve elinden gelenin en iyisini yapmalıdır.

Herşeyi bir kenara bırakın, ve bugün'ün günlerden TÜRKİYE olduğunu unutmayın...

Aşağıdaki link'ten yardım konusunda her türlü bilgi'ye ulaşabilirsiniz.


http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com/

6 Ekim 2011 Perşembe

R.I.P. Steve Jobs

5 Mayıs 2011 Perşembe

Unutursam seni, anam avradım olsun...

Bağlantıhttp://www.youtube.com/watch?v=v5hb7A7odO4&feature=related

3 Mayıs 2011 Salı

Balığın Sadece Kuyruğu Var...

Balıkesir'in küçük bir beldesidir Ocaklar. Erdeğe bağlı şirin mi şirin, yazları tatilcilerin de oldukça uğrak merkezi ve memleketim, aşkım, hissim.

Duyarlılık deyince belde halkının yaptıkları ve yapacakları bir çok bölgeye örnek olmuştur ve son projeyle olmaya da devam ediyor.

Nedir bu proje;

http://www.baliginsadecekuyruguvar.com/tr/

Ocaklar beldesinde 2010 yılında, belde halkının fikir olarak ortaya koyduğu suni resif projesi. 2011 yılında suya bırakılacak beton suni resiflerin kalıplarının hazırlanmasından, betonunun karılmasına, betonların kalıplara dökülmesine kadar belde halkının kolektif çabalarıyla ilerleyen bir projedir. Ocaklar Belediye başkanı sayın Hüseyin Durak’ın çalışmaları ve Ege Üniveristesi Su Altı Araştırmaları Merkezi ve Prof. Dr. Altan Lök’ün bilimsel katkılarıyla proje her geçen gün büyümeye ve ilerlemeye devam etmektedir.

Ocaklar’da bir şeyler oluyor. Küçük balıkçılar ve halk, büyük balıkçılara karşı bir mücadele yürütüyor… Büyük balık, küçük balığı yutar.... Büyük balıkçı, küçük balıkçıyı yutarsa… Esasında kaybeden kim olur? Ocaklar halkı bu denizi paylaşan hiç bir canlının kaybetmemesi için, hepimiz için, şuanda birşeyler yapıyor.

Deniz zeminine ve balık yuvalarına zarar veren trol balıkçılığına karşı suni resif projesi başlatan ve kendi el emekleriyle balıklara yuvalar hazırlayan bu insanların yaptıklarına tanıklık etmek amacıyla “Balığın Sadece Kuyruğu Var” isimli belgesel film hazırlanmaktadır.

Duyarlılığı için tüm belde halkına ve vatandaşlarımıza teşekkürler...


28 Nisan 2011 Perşembe

Yok artık!!!


Bildiğin evleniyorum :))

Hüzünlü Beşiktaşlılar...


YETMEZ!!!

http://www.oncebesiktas.com/forum/

25 Nisan 2011 Pazartesi

Bekarlığa 41 kere maşallah...

41...

Evet, bekarlık günlerinde kalan son düzlük.

Yeni hayata geri sayım tüm hızıyla devam ediyor... :)