17 Mart 1923 Tarsus:
Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
- "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"
Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.
Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:
- "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."
demişti Mustafa Kemal...
Oysa daha üzerinden 100 yıl bile geçmemişken, memleketimin demokrasi için çalışan, genç kızlar için didinen, hayat'ını demokrasiye, layikliğe, cumhuriyet'e adamış gerçek Türk kadın'ını yerlebir ediyorlar.
Suçları kızları okula göndermek, parası olmaya burs vermek, cahilleri bilgilendirmek.
Ama onlara darbeci diyorlar şimdilerde, çünkü biliyorlar ki Mustafa Kemal'de darbeciydi. Var ettikleri bütün tabu'ları yıkmış, Türkiye'yi baştan yaratmıştı. İşlerine gelmiyor, yediremiyorlar, içlerine sinmiyor bu durum.
Dinsiz diyorlar, Allah'sız diyorlar Atatürk'ü düşünenlere varsın desinler.
Biz Nutuk'u, biz Çanakkale Savaşını, biz İstiklal Savaşını, senin ilkelerini okuyarak, tarih'e kazıdıklarını içimize gömerek , hür, bağımsız, medeni, laik büyüdük Paşa'm.
Emin ol bitiremeyecekler, biliyorlar son çırpınışları olduğunu, korkuyorlar ve ölüm onlar'ı bulana kadar bu korkuyla devam edecekler.
Bizlerde göğsümüz dik, alnımız açık bekleyeceğiz ölüm'ü.
"Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır. "
Mustafa Kemal Atatürk
16 Nisan 2009 Perşembe
Mustafa Kemal Atatürk
Gönderen Cimbakuka zaman: 09:44
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 "Minute":
Son zamanlarda artarak süren, Ata'mıza, O'nun eser ve düşüncelerine karşı olan yok etme, sindirme ve korkutma çabaları karşısında; böylesine dik bir duruş sergileyerek, korkmadığımızı ve asla sinmeyeceğimizi ve daha da önemlisi Ata'mızın sahipsiz olmadığını gösterdiğin için seni kutluyorum.
Eser ve devrimlerini koruma görevi verdiği, Türk gençliği işte böylesi zamanlarda Ata'sının sahipsiz olmadığını göstermelidir.
Bu ülkenin gençliği, nice karanlık dönemlerden alnının akıyla çıktığı gibi, bugünkü karanlıklardan da aydınlık yarınlara çıkmasını bilecek güçtedir.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE ÖZGÜRLÜK İÇİN, SESSİZ KALMAYALIM... SESSİZLİĞİMİZDEN, KORKTUĞUMUZU SANANLAR ÇIKABİLİR...SESİMİZİ DUYURALIM...
önce "İNSAN"DI...
ve bütün gücünü de bu noktadan bakıp davrandığı için almadı mı zaten...
Arzu'cum asla susmayacağımızdan emin olabilirsin.
Gerekirse sokaklara döküleceğiz yada canımızı vereceğiz.
Susmak ihanettir, susan bizden değildir.
Maya:
Önce insan ama çok akıllı bir insandı.
O'nun hiç bir zaman özlü sözlerinde;
* Ananı'da al git geçmedi
* Hadi lan ordan geçmedi,
* Sen kimsin ulan? geçmedi,
* Kendi ülkesine hiç bir zaman "GAVUR" diye hitap etmedi, vatan'ına ihanet etmedi
* Asker hep 1. sıradaydı ve hiç bir zaman onlara yan gelip yatıyorsunuz diyemezdi.
* Köylüler milletin efendisi diyordu, oysa şimdi köylüler sabah akşam...
Doğru diyorsun o gerçek bir insan'dı...
sonsuza dek...
İNANARAK...
Sanıyorlar ki içmizdeki bu sevdayı yok edebilecekler...Sanıyorlar ki bize açtığı yol yerine farklı yollara sapacağız...Sanıyorlar ki çağdaşlıktan vazgeçeceğiz...Sanıyorlar ki herşey onların...Ama bilmiyorlar içimizdeki devrim ve Gazi aşkını....
Bilmiyorlar ki Gazinin kendisini çıkarlarsalar mezarından ben iyi değilim dedirtseler benim yaptıklarım yanlıştı dedirtseler içimizedeki Gazi sevdasını onun ilkelerine bağlılığımızı kopara bilirler....
Bastığımız her karış toprağı, aldığımız her nefesi ona borçluyuz.
Varlığımızın sebebi, her şeyimiz ''O'' bizim...
ilk fırsatta el atıcam !
buİNSANmı dinsiz.23 nisan 1920 TBMM cuma günü manevi bir güç sağlaması bakamından.hacı bayram camisinde kılınacak cuma namazından sonra peygamber efendimizin sancağı ve sakalı şerifi taşınarak selatü selamlarla meclise gidilip,kuran okunup hatimler indirilip dua yapıldıktan sonra ulustaki meclis binamızın açılışınıyapmış tüm yurttada böyle yapılmasını istemiştir.
kaynak m.emin bayar
din hizmetleri müşaviri
GAVUR İZMİRDEN SEVGİLER.
Ellerinden öpüyorum annem.
Yorum Gönder